Çünkü ufacık kartı hazırlarken bir türlü çeşit hata çıkabilir. Tabii, yaptığım her işte kusur bulmaya meyilli olduğumdan en azından benim için durum bu.

Nedir hata? Kartvizit en basit iş gibi görünür, baskıda, değildir. Çalışma baskıda ekranda durduğu gibi durmaz, kağıt dokusu pürüzlüyse ince fontları yer, lokal lak yaparsınız logonuz küçüktür-incedir; kayabilir. Ön arka baskı yaparsınız arka zemin koyuysa gölgesi çıkabilir. Müşterinize özel kağıtlardan birini seçtirirsiniz, karar verilene dek o kağıt biter, devamı gelmez. Her iş düzgün gider bu sefer kesimden yamuk çıkar, her şey tamam derken paket yapan kişi fazla sıkı bağlar, kartlar yanlardan ezilir.

Titiz, kusursuz iş bekleyen bir firma sahibi olduğunuzu varsayıyorum,

  1. Toplu kartvizit siparişi alıp bastıran ucuzcu işlerden uzak durun. Kağıdı anlaştığınızdan farklı gelir, yamuk yumuk kesilir, zamanlaması sorunludur bir sürü dert çıkar, niş bir iş yapıyorsunuzdur ama su bayisi, bir milyoncu dükkanı gibi kartınız olur.
  2. Kartvizitte ekranda gördüğünüz yazılar baskıda hemen her zaman daha küçük, kenar boşlukları ise daha fazla görünür. Bu genellikle matbu birçok iş için geçerli. Basılacak en ufak şeyi bile gerçek ölçüsünde, mümkünse kendi materyaline bastırıp denemek en sağlamı. Dijitalle matbaa baskısının tonları farklı olur ki o da başka bir yazı konusu.
  3. Plastik, şeffaf, cüzdanlara sığmayacak ölçüde büyük, aşırı küçük kartvizitler, çok kalın kağıda basılanlar hemen atılır, yenilik sevsem de bu konuda biraz standartçıyım.
  4. Artistlik için kartvizit iyi bir yer değil, okunaklı bir font seçmelisiniz (ki zaten 7.5-10 arası bir punto kullanacaksınız). Bizim tırnaksız dediğimiz düz fontlar kartvizit, el kitapçığı, kullanım kılavuzu gibi işler için idealdir. Helvetica mesela, biraz da ajansınız kurcalasın. + Çocuk yuvası, şaka dükkânı filan değilseniz comic sines fontunu bence kullanmayın, bunu seçtiyseniz değiştirmeniz gerektiğini söylemeyen ajanstan tasarımcıdan yol yakınken uzaklaşın.
  5. Kartvizite her şey yazılır mı? Cep telefonu yaygınlaştığından beri kartvizitin işlevi, 1)işe bir ciddiyet, kurumsallık katmak 2) adresinizi, web sitenizi, sosyal medya hesaplarınızı bir batında insanlara iletmek. Bu etkinin en fazla 2-3 ay olduğunu kabul etmek gerek. Kimse kimsenin kartını cüzdanları şişiriyor diye uzun süre yanında tutmuyor. Bu küçük kağıttan beklentimiz zarif, kaliteli bir işletme olduğunuz hissini uyandırması. Güçlü, bir logonuz varsa, işiniz estetikle, tasarımla bir yerinden buluşuyorsa ilk izlenimden artı puanı kartvizitle alırsınız. Tam tersi kötü kesilmiş, kaba, 50 yıl önceden kalmış gibi eski moda tasarımla yapılmış özensiz bir kartvizit, ‘kendi işini böyle yapan işletme bizimkini allah bilir nasıl yapar’ı düşündürür. Özetle kartvizit deyip geçmeyin.

Bonus: Bir işyerinden kartvizit istediniz arkasına sonsuzluk işareti gibi bir şey çizdi, çarpı attı, öyle verdi. Bu, alan kişinin o kartın arkasına borç yazıp, başkasından tahsilat yapmaması içinmiş. Saçma ve görgüsüzce bir refleks. Buna denk gelirsem (genelde camcı, tadilat terzisi gibi küçük esnafta yaşanır) “tam arkasına yazıp tahsilat yapacaktım, engel oldun, öngörülü esnafsın” diyorum. Ben haklıysam eleştirimi yaparım. Artık anlar mı, bozulur mu gerisini karşı taraf düşünsün.

Bonus 2: Tanıdık sayesinde, torpille bir iş çözmek için yüksek yerden önemli bir şahsa kartvizitine “hamili kart (kartı getiren kişi) yakınımdır” yazdırılırdı, “bu kişiye itimat ediyorum, kefil oluyorum” anlamına gelen bu cümle, kartviziti alanın işine yaraması içindi, artık modası geçti sanırım hiç görmüyor, duymuyoruz.

Aslı Delikara